İstanbul’da Müze Kartın geçerli olduğu yerler?
Müze Kart ile İstanbul'da Gezebileceğiniz Müzeler
İstanbul’da Müze Kartın geçerli olduğu yerler? Bir bildiğim var ekibi olarak, bu yazımızda sizlere İstanbul’da Müze Kart’ın geçerli olduğu yerler? hakkında en çok aranılan; İstanbul’da Müze Kartın geçerli olduğu yerler?, Müze Kart ile İstanbul’da Gezebileceğiniz Müzeler,
İstanbul’daki müzeler, Müze kart geçen yerler, Müze Kart konularıyla ilgili bir yazı hazırladık. İşte Mobil Müze Kartı detayları…
Mobil Müze Kartı Nedir ? müze kart nasıl alınır?
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı 350’den fazla müze ve örenyerini Müze Kart ile girmenizi sağlar.
Müze kart nerelerde geçerli?
Belediyelere bağlı sitelerde çoğunlukla Müze kart geçmiyor. Özel müzelerin bazılarına müze kart ile indirimli veya ücretsiz giriş mümkün olabiliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelerin neredeyse tamamında Müze kart geçerli. Ancak müzelerin belli bölümleri için ödenen ekstra ücretler kartın kapsamı dışında kalabiliyor ya da indirimli de olsa bir ücret ödemek gerekebiliyor.
Müze kart geçen şehirler neler?
Müze kart uygulaması şimdilik 43 ilde kullanılıyor. Bu iller ise şöyle:
“Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak.”
İstanbul’da Müze Kart’ın geçerli olduğu yerler?
- İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ
İstanbul Arkeoloji Müzeleri üç ana birimden oluşan bir müzeler kompleksidir. Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi. Türkiye’nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin koleksiyonlarında imparatorluk topraklarından getirilen, çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın eser bulunmaktadır.
-
AYASOFYA TARİH VE DENEYİM MÜZESİ
Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından önemli bir yer teşkil etmektedir. Defter-i Hakani Nezareti binasında ziyarete açılan Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, Ayasofya’nın yaklaşık 1700 yıllık tarihini anlatmaktadır. Müzenin üçüncü katında Roma İmparatorluğu Dönemi, ikinci katında Osmanlı Dönemi, yeni nesil teknolojinin sunduğu imkanlar ile sürükleyici görsel ve işitsel bir gösterim ile anlatılmaktadır. Birinci katında ise, önemli bir bölümü ilk kez sergilenen eserlerin yer aldığı dört bölüm bulunmaktdır: Kilise, Camii, Müze ve yeniden Camii. Ayrıca binanın zemin katındaki pencerelerden Doğu Roma dönemine ait sarnıç izlenebilmektedir.
-
GALATA KULESİ
Galata Kulesi müzesinde, tarihöncesi dönemlerden itibaren yerleşime sahne olan ve üç büyük imparatorluğa, yaklaşık on altı yüzyıl boyunca başkentlik yapan İstanbul’un tüm dönemlerini yansıtan eserler sergilenmektedir. 20. yüzyılın ortalarına kadar İstanbul’daki en yüksek yapılardan biri olan Galata Kulesi’nin en üst katı, İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarından birine sahiptir. Kule, Akdeniz ve Karadeniz’deki Ceneviz Kuleleri ile birlikte Unesco’nun geçici miras listesinde yer almaktadır.
-
BÜYÜK SARAY MOZAİKLERİ MÜZESİ
Doğu Roma Büyük Sarayı’nın revaklı avlusunun kuzeydoğu bölümünde 1935’de başlayan kazılarla ortaya çıkan mozaikler, hem sanatsal açıdan hem de sahnelerin betimleme zenginliği açısından muhteşem. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’nde sergilenen eserler M.S. 450-550 yılları arasına tarihlenirken, mozaik konuları dinsel içerik taşımıyor. Günlük hayat, doğa ve mitolojiden alınan tasvirler, canlılığını muhtemelen çağın önde gelen ustaları başkanlığında birçok usta sanatçı tarafından hazırlanmasına borçlu.
- RUMELİ HİSARI
Fatih Sultan Mehmet tarafından Boğaziçi’nden geçen gemileri kontrol etmek amacıyla 1452 yılının mart ayında yapımına başlanan hisar, aynı yılın ağustos ayında tamamlanmıştır. Yapımında 300 usta, 700-800 işçi, 200 arabacı, kayıkçı ve nakliyeci çalıştığı kaynaklarda geçmektedir. Fetihten sonra önemini yitiren Hisar, XVI. yy.dan itibaren devlet hapishanesi olarak kullanılmıştır. 1746 yılında çıkan yangında tahrip olmuş ve Sultan III. Selim (1789-1807) zamanında tamir edilmiştir. Daha sonra kaderine terk edilen yapı 1953 yılında fethin 500. sene-i devriyesinde, kapsamlı bir restorasyon çalışması görmüştür.
-
İSTANBUL HAVALİMANI MÜZESİ
17.07.2020 tarihinde açılan müze, 1000 m²’lik alanıyla dünyadaki en büyük havalimanı müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Müze her yıl yeni bir geçici sergiyle ziyaretçilerini karşılamayı planlamaktadır. İlk sergi “Türkiye’nin Hazineleri; Tahtın Yüzleri” adını taşımaktadır. Serginin amacı “Yönetim ve Yönetici” kavramı üzerinden Anadolu tarihinin 12000 yıllık dönemini anlatmaktır. Müzedeki ilk sergi, tarih öncesi dönemlerden başlayarak, Hitit, Urartu, Frig, Lidya, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerini kapsayan 300’ü aşkın eseri ile küçük bir “Anadolu Medeniyetleri Müzesi” özelliğini taşımaktadır. Türkiye’nin 29 farklı müzesinden 316 seçkin eserin yer aldığı bu sergi ile Türkiye’nin binlerce yıllık geçmişine tanıklık edeceksiniz.
-
KIZ KULESİ
Kız Kulesi ziyareti Karaköy Ziraat Bankası önünde yer alan iskeleden yapılmaktadır. Tekne seferleri Karaköy İskeleden her gün 09.30- 17.00 saatleri arasında yarım saatte bir olacak şekilde gerçekleştirilmektedir.
-
TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ
İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, ülkemizde Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze. Sultan sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek özel saray olan şimdiki binasının geçmişi 16. yüzyıla dayanıyor. “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” (İslâm Vakıfları Müzesi) adıyla, Mimar Sinan’ın en önemli yapılarından Süleymaniye Camii Külliyesi’ndeki imaret binasında 1914 yılında ziyarete açıldı. 1983 yılındaysa Sultanahmet Meydanı’nın batısındaki İbrahim Paşa Sarayı’na taşındı.